16 Kasım 2009 Pazartesi

İzinden Gitmek

'' Ben sporcunun zeki,çevik ve ahlaklısını severim.'' demiş Gazi Mustafa Kemal. Peki ahlaklı olma sorumluluğu sadece sporculara mı ait? Taraftarın böyle bir sorumluluğu yok mudur? Atatürk'ün bize, gençliğe emanet ettiği bu topraklarda şimdiki nesil böyle mi değer veriyor Atasının sözlerine. Atam izindeyiz diye bağırıyor, evlerimizi, iş yerlerimizi onun bayraklarıyla donatıyoruz. Ama onun sözlerine bile değer vermiyoruz. O zaman nasıl Atamızın izinde oluyoruz sormak istiyorum ? Eskiden basketbol seyircisi daha bir elit tabakadan oluşuyordu. Futbol holiganizminin başladığı dönemlerde onlar hala asaletlerini koruyorlardı. Ancak futbol holiganlarının salonlara girmesiyle birlikte onlarda salonları terkettiler ve böylece basketbol holiganizmi başladı. Hafta sonu oynanan derbide (Artık ne kadar derbi denirse) basketbol tarihine kara bir leke olarak geçti. Zaten son yıllar, spor tarihine kara bir leke olarak geçecek o kadar çok spor müsabakası adı altında kavga döğüşe tanık oldu ki.



Bir baba oğlunu götürmüş maça ve arbedenin içinde kalmışlar. O psikolji içinde, o çocuğa spor sevgisini nasıl aşılayabiliriz bndan sonra ? Veya sporun dostluk,barış ve kardeşlik olduğu konusunda nasıl ikna edebiliriz? Maalesef gerekli tedbirler alınmadığı sürece bunlar ya da daha kötüleri yaşanmaya devam edecektir. Olaylardan sonra yönetilerin demeçleri de ilginçtir. Fb den özür dilemeyeceklerini açıklıyorlar. Sebep olarakta Fb'nin kendilerinden özür dilememesini gösteriyorlar. İşte bu tarz açıklamalar dar zihniyetli taraftarları bu hale getiriyor. Zaten Fb den özür dilemeyin. Ama Türk halkından ve Türk basketbolundan özür dileyin. Demeçlerinizle hem iki kulüp arasındaki ebedi dostluğu zedeliyorsunuz hemde bu tür olaylara göz yummuş oluyorsunuz. Pazar günkü maçta çıkan olayları tüm Gs taraftarlarına mal edilemez. Bu çıbanlar her camiada var.
İşin bir de yüzsüzlük boyut var. Maçlarda olay çıkararıyorlar,ertesi günde radyolara ve televizyonlara bağlanıp olayları kınıyorlar. Bu ne pişkinliktir. Öyle 5 maç 10 maç seyircisiz oynama cezasıyla işin çözüleceğini sanmıyorum. 10 maç verseniz ne olur. Ceza bitince gözü dönmüş,insanlıktan nasibini almamış ucubeler yine o tribünlerde olacaktır.Yapılması gereken o kişilerin tespitinden sonra 5 yada 10 yıl boyunca her türlü maç saatinde maç boyunca karakolda polis nezaretinde olmalıdır. Karakolda oldukları süre içersinde gerçek spor severleri rahatsız edemeyeceklerdir. Bu ve bunun gibi tedbirler olmadıkça daha biz çok üzücü olay yaşarız.

1 yorum:

  1. Sevgili Tufan;

    Yazını okudum. Eksiksiz olarak noktası ve virgülüne kadar sana katılyıorum. Hafta sonu yapılan olay spor müsabakasından çıkmış adeta holiganların kendilerini rahatlatmaya geldiği bir savaş aktivasyonu halini almıştır. Ne yazıkki bunu büyük bir üzüntüyle izledim.Türk spor tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Galatasaray taraftarı olarak Başkan Adnan Polat'ın açıklamasını da taraftarların hareketi kadar yakışıksız ve böyle büyük bir kulüp başkanına yakışmayacak bir açıklama olarak görüyorum. Aslına bakarsan Başkan nazikçe bir özür mesajı yayınlasa veya bizzat gidip Fenerbahçe kulubüyle konuşsa, hem bu tür olaylar karşısında holiganlar yapayalnız kalacaklarını bilir hem de iki kulüp ezeli rekabetini dostane bir hava da sürdürür...

    YanıtlaSil