29 Haziran 2011 Çarşamba

Beşinci Element



-Sadakat,Hırs,Özveri,Zeka,Teknik,Yaratıcılık,Liderlik.Hepsi bir oyuncuda birleşir mi ?

27 Haziran 2011 Pazartesi

Yazıklar Olsun



           110 YILLIK KULÜBÜ KÜME DÜŞÜRDÜNÜZ YAZIKLAR OLSUN

26 Haziran 2011 Pazar

Şimdi Ruhun Vücuda İhtiyacı Var



2002 Yılında sessiz sedasız Fb'ye transfer olduğunda kimse bu gencecik çocuktan çak fazla şeyler beklemiyordu. Ancak o zaman içinde hırçınlığı, agresifliği, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, yenilgiyi kabullenmeyen yapısı ile Fb taraftarının gönlünde çok zor ulaşılabilecek bir mertebeye erişti. ManU'ya attığı üç gol ile artık avrupa'nın da dikkatini çekmeye başlamıştı. O artık Fb'nin ruhuydu. Zico ile 100. yolda kazanılan şampiyonluktan sonra sözleşmesi bitti ve herkesinde beklediği gibi yoluna avrupa'da devam etmeye karar verdi. Ancak ne var ki herkes Tuncay'ın Avrupa'nın devlerine olmasa da bir alt derecedeki kulüplerine transfer olmasını umut ediyordu. Fakat Tuncay biraz daha alt seviyedeki bir takıma gitmeyi tercih etti.
Başkan Aziz YILDIRIM gitmemesi için her türlü fedakarlığı yapmak istiyordu ama Tuncay gitmeyi kafasına koymuştu. Hatta kendisine '' Kal, Roberto CARLOS'a kaptalık yap.'' dedi ama nafile. Gitti. Gitmek tabi ki en doğal hakkıydı. Fakat camia kendisinden onu Tuncay yapan Fb'ye katkı yaparak gitmesini istiyordu. Zaten Başkan Aziz YILDIRIM da kendisine asıl kızgınlığı kulübe para kazandırmadan gitmesiydi. Bu konuda da yalnız değildi. Fb taraftarının en az yarısı da Başkan gibi düşünüyordu.
O gittikten sonra kamuoyunda Fb'nin ruhunu kaybettiği söyleniyordu. Gerçekten de Tuncay gittikten sonra onun gibi takımı ateşleyecek,mağlubiyeti kabullenmeyecek,takım yere düşünce ayağa kaldıracak,isyan edecek bir oyuncunun eksikliği fazlasıyla hissedilir olmuştu. Özellikle Aragones döneminde taraftarından malzemecisine herkes onu arıyordu.
Herkes onu arıyordu ama o da yavaş yavaş kendini aramaya başlamıştı. Stoke City de geçen kötü performansın ardından Wolfsburg'da da beklenileni veremiyordu. Azerbaycan mağlubiyetinin ardından soyunma odasında Hiddink'in '' Seni tekrar milli takıma çağırmam için bana tek bir sebep söyle .'' demesi artık son sözün söylendiği nokta idi. Artık eski Tuncay gitmiş, yerine kimsenin tanıyamayacağı bir Tuncay gelmişti. Geçtiğimiz hafta içinde Tuncay'ın Samandıra'da tesislere gelmesi akıllara Fb'ye mi dönüyor sorusunu getirirken kamuoyu da ikiye bölündü. Aslında tam da eşit olarak ikiye bölünmedi. Büyük bir kesim gelmemesinden yanaydı çünkü. Gelmesini istemeyenlerinde büyük bir kısmı bonservissiz gittiği için kızıyordu ona. Ben ve benim gibi düşünenler de performans açısından istemiyor onu. Eski performansı yerinde olsa ben bonservis verilmesine itiraz etmem. Ama iki yıldır top oynamayı aklına getirmeyen bir oyuncuyu da bedava verseler istemem. Şimdi devran döndü. Eskiden,çok değil daha iki yıl önce ruhunu kaybeden takım artık o ruha ihtiyaç duymuyor. Şimdi ise o gitti denilen ruh kendine bir vücut arar oldu.

19 Haziran 2011 Pazar

Satılmalı mı ? Satılmamalı mı ?



            Kim ne derse desin Fb'ye Kenneth ANDERSON'dan sonra takımın ihtiyacı olan,taraftarın gönlinde taht kuracak bir forvet gelmemişti. Kezman'larla Güiza'larla taraftar saç baş yolarken,günden güne kahroluyordu. Geçtiğimiz sezon başında Aykut Hoca'nın isteği ile uzun uğraşlar sonucu Niang'ı kadrosuna kattı. Niang da sezon içinde attığı goller ve oyun içinde verdiği mücadele ile hem şampiyonlukta önemli bir pay sahibi oldu hem de taraftarlarının gönlünde taht kurdu. Fb taraftarların yıllardır özlediği santrafor sonunda bulunmuştu. Artık Fb taraftarı en azından bir yıl daha forvet anlamında kara kara düşünmeyeceklerdi.
        Ancak bu gün yazılı ve görsel basına düşen haberler bomba etkisi yarattı. Niang facebook taki hesabına Fb'den ayrılabileceğini yazarken,dış kaynaklı basın Katar'ın Al Ahli kulübünün Niang için Fb'ye 18 Milyon Euroluk bir teklif yapmaya hazırlandığını bildiriyordu. Gerçi Fb cephesinden bu konu ile ilgili kendilerine herhangi bir teklif gelmediği açıklansa da bir kere dedikodusu çıkmıştı.
        Geçen sene Simon KUPER'in Futbolun Şifreleri kitabını okurken O.Lyon başkanı Aulas'ın görüşleri dikkatimi çekmişti. Aulas Lyon'un başarı şifrelerini anlatırken scout ekibi,karar verme mekanizması gibi konulara değiniyordu. Bunların arasında transfer politikası en önemli unsurdu. Aulas'ın söylediği şuydu : ''Eğer bir oyuncumuza değerinden daha fazlası teklif edildiyse hemen satarız.''
        Dolayısı ile Niang her ne kadar kalitesini ispatlamış bir oyuncu olsa da şu an ki değeri 18 Milyon Euro değil. Eğer gerçekten böyle bir teklif olursa ben şahsen hemen satılması görüşündeyim. Unutmamalı ki Fb'nin bugünlere gelmesinde Baliç ve Okacha transferlerini unutmamak gerekir. Evet belki Fb'nin bugünkü durumu o günlerden çok daha iyi. Ancak satılmayacak oyuncu yoktur.Bu transferden gelecek para ile yine iyi bir forvet takıma katılabilir. O yüzden bu paraya Niang da derhal satılabilir.
           

14 Haziran 2011 Salı

Geldi,Pürüz Çıktı,Gelmedi,Prensipte Anlaştı


Bu yıl ligin bitimi ile transferler ardı arkasına patlamaya başladı. Biz futbol severler de ligin hemen bitimi ile başlayan hareketli günler ile nefeslerimizi tutup heyecanla beklemeye başlamıştık. Hatta ilk günler de bu hareketlenme varsa ilerleyen günlerde kim bilir daha neler olur diye düşünmüştük. Fb'nin Emenike,Orhan ve Serdar transferleri,bunun yanı sıra Ünal AYSAL 'ın gelişi ile üzerinde ölü toprağını atan Gs'ın kısa sürede Elmander ve Selçuk transferleri ilk günlerin bir hayli hareketli geçmesini sağlamıştı. Ancak ne olduysa birden bire bu hareketlilik durdu.
Fb de Sezer ÖZTÜRK günlerdir çözülemiyor. Haftanın her hangi bir günü hangi spor haberlerine bağlansak ha bugün ha yarın,akşama sabaha derken hala çözüme kavuşmuş değil. Keza yabancı transferi için de aynı şey söz konusu her gün yeni bir oyuncu adı spor basınında öne çıkıyor.Bir de bunlara ek olarak Bilica ve Güiza'nın durumlarında da bir muamma söz konusu. Bilica ve Güiza gidecek mi yoksa yoksa yine geçen yıl olduğu gibi elde mi kalacak ?   Gs için de durum farklı değil. Muslera geldi dendi. Şimdi de anlaşmada pürüz çıktığı söyleniyor. Gs haftalardır kaleci konusu açıklığa kavuşturamadı. Bir oyuncu geldiyse gelmiştir. Şayet anlaşma resmen imzalanmamışsa o zaman daha gelmemiştir.
Tamam takımların transfer yapmak için önlerinde daha uzun bir zaman var. Ancak bir oyuncu ile anlaşıp anlaşamadıklarını en azından  kısa sürede fark edip alternatif planlar üzerinde yoğunlaşmaları gerekir diye düşünüyorum.Bu belirsizlik ortadan kalkmadığı için de gerek yerli gerek yabancı basına da fazlasıyla malzeme veriyorlar.

1 Haziran 2011 Çarşamba

Kimse Beklemesin



Sayın Aziz YILDIRIM ve Fenerbahçe Kulübü bu topraklarda gerçek anlamda yıldız transferler gerçekleştirme konusunda ilkleri yaşamış ve taraftarlarına yaşatmışlardır. Ortega ile başlayan akım Anelka ve Roberto CARLOS ile devam  etmiştir. Ancak posterini alarlar denilen oyunculara Fb forması giydirmiştir Aziz YILDIRIM. Bunun yanı sıra Fb kulübünü nerelerden nereye getirdiğini anlatmaya zaten gerek yok.  Fb kulübünün bu tür girişimleri ile diğer kulüplerde ufkunu genişletmiş ve ülkemizin yeşil çimlerinde diğer kulüplerde ardı arkasına yıldız oyuncular transferler yapmışlardır. BJK nın bu sezon ki Guti,Q7,Simao transferleri gerçekten takdir edilecek transferler. Keza Gs ın Baros, Misimovic transferleri de aynı şekilde.
Şimdilerde yıldız transfer bayrağını Bjk almış durumda ve Bjk ın bayrağı uzun süre daha elinde tutacağını düşünüyorum. Çünkü Aykut KOCAMAN ın gelişinden sonra Fb de yıldız transfer dönemi en azından geçici bir süreliğine askıya alındığı kanısındayım.
Geçen sezon transferlerine bir bakacak olursak. Niang,Dia,Stoch,Yobo. Bu oyuncuların içinde bir tek Niang yıldız seviyesinde sayılabilir. Stoch Twente'nin şampiyonluğunda önemli rol oynamıştı ama takımın yıldızı değildi. Keza Dia da öyle. Yobo, Everton da yedek kalmaya başlamıştı. Tecrübesiyle çok önemli bir oyuncuydu ama her ne kadar Nijerya milli takımı oyuncusu olsa da ne bir R.Carlos'tu ne de Anelka. Stoch ve Dia'nın ortak özellikleri genç ve başarıya aç oyuncular olmalarıydı. İşte Aykut KOCAMAN'ın temel transfer politikası da burada ortaya çıkıyor. Bu sene de basında çıkan isimlere bakıldığında hiç yıldız ismi ortaya çıkmıyor. Aykut Hoca yıldız değil, takım oyuncusu olabilecek,yedek kaldığında sorun çıkarmayacak,çalıştığı zaman forma alabilecek,başarıya aç,genç ve ileride kulübe para kazandırabilecek ve aynı zaman da brezilyalı olmayan oyuncular peşinde. Dolayısı ile özellikle bu transfer sezonunda kimse Fb den yıldız oyuncu transferi beklemesin. Fb bundan sonra Lyon gibi kendi yıldızlarını yaratıp para ve sportif başarı kazanma yoluna gidecektir.