15 Eylül 2010 Çarşamba

Alışkın Olmak

Bir anadolu takımının ilk defa şampiyonlar liginde sahaya çıkması hem Bursa hem Türk futbolu için bir milattı. Şehir tarihe tanıklık etmek için başlama düdüğünü sabırsızlıkla bekliyordu. Bu apaçık ortadaydı. Ancak maç başladığında görüldü ki şehir hazır olmasına rağmen takım şampiyonlar ligine hazır değildi. İlk bir kaç dakika dışında Bursasporlu futbolcuların ayaklarında adeta pranga takılmıştı.Bu arada her ne kadar eksikte olsa belli ki Valencia dersine iyi çalışmıştı. Bursa spora ne kanatlardan ne ortadan geçit vermedi. İşte bizim sorunumuzda burada başlıyor biz rakip kim olursa olsun dersimize çalışmıyoruz. Onlar ise tam tersi.
Ertuğrul SAĞLAM'ın sahaya çıkardığı on biri bir yere kadar anlarım. Ancak 40. dakikada 2-0 yenik   duruma        düşüyorsan,Sercan ve Turgay değişikliğini yapabilirsin . Bunu yapmasını yasaklayan herhangi bir kural yok. Nitekim 60. dakikada Turgay ve Sercan oyuna girdikten sonra Bursa biraz hareketlendi.Fakat tipik özelliğimiz  olan bir fazla hareket yapma hastalığımız  kalemizde 4 gol görmemize sebep oldu. Hem Volkan'ın hemde Sercan'ın bazı fazladan hareketleri bulabileceğimiz pozisyonları başlamadan bitirdi.


Ayrıca bu maç bize bir kez daha gösterdi ki ŞL başka bir şey. Türkiye de oynamakla ŞL de oynamak arasında dağlar kadar fark var. Burada Eskişehir'de,İzmir' de tek bir oyuncunuz maçı çevirebilir. Ancak devler liginde takım olmak zorundasınız. Bireysel yıldızlarınız size orada yetmez. Dün akşam Valencia'nın Bursaspor'dan tek ve belki de en büyük farkı takım olmasıydı. Kötü başladık ama inşallah iyi bitiririz.
Sonuç olarak kimse Bursaspor'u aldığı mağlubiyetten dolayı suçlamıyor. Sadece 4 gol yemesi biraz fazla oldu. Sadece futbolcu olarak değil, kulüp olarak da ŞL ne alışkın olmanız lazım. O havayı teneffüs ettikçe sahaya çıktığınızda ayaklarınızın titremesi azalacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder