14 Şubat 2010 Pazar

En Kelepir Transfer

Bazı oyuncuları kendileri için ödenen bedelin kat kat karşılığını verirler dünya futboluna. Onların futbol sanatına olan tutkusu diğerlerinin bir adım ilerisindedir. Onlar para kazanmak için değil sadece sevdikleri için oynarlar bu oyunu.O yüzden futbol sahalarında tual üstünde çalışan bir ressam gibi icra ederler sanatlarını. O yüzden onlar için verilen verilen paralar ne kadar çok olursa olsun, insana son kuruşuna kadar helal olsun dedirtirler. Schmeichel'ı onlardan ayıran tek bir fark var. Bu fark dünya futboluna adını altın harflerle yazdırmış, tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi kalecileri arasında yer almış,bugün futbol sahnesinde devler arasında yer alan Manchester United'ın buralara gelmesinde çok önemli katkısı olan eldiven için bonservisi için bırakın milyon euro ları ,aksine neredeyse bedavaya ManU'ya transfer edilmiş olmasıdır.
1.93 lük cüssesiyle ve kendisine özel hazırlanan XXXL formayla daha maçın başında rakiplerini alkollik yapan Peter gezegenin en iyi kalecilerinden biriydi. Tek eliyle plonjona çıkan başka bir kaleci henüz yeryüzüne inmemiştir. 1963 doğan Schmeichel'ın 8 yaşında formasını giydiği High-Gladsaxe takımında tam 2.5 sene mağlubiyet görmemesi onu o yaşlarda kahramanlığa alıştırdı. 18 Yaşında profesyonel olarak oynadığı Gladsaxe Hero takımı Diyarbakırsporvari ekonomik kriz ve negatif sonuçlarla boğuştuğundan kara günler geçiriyordu. Ligin son maçı çok kritikti. Rakip Stubbekobing tıpkı onlar gibi düşme potasındaydı ve kazanan ligde kalacaktı. Bu maç maç olmaktan çıkmış adeta Bill Shankly nin dediği gibi hayat memat meselesinden bile daha önemli bir hal almıştı. İşte Peter daha sonra defalarca yapacağı gibi hayatının maçlarından birini daha çıkarmış ve maçın kazanılmasındaki en önemli faktör olmuştu. Maçtan sonra hocası Hansen onu deliler gibi kucaklamıştı. Tabi Schmiechel'i kucaklayan yanlız değildi. Hansen'in kızı da bu kucaklama seremoniye katılmış, ilerki yıllarda bu kucaklaşma evlilikle sonuçlanmıştı. 1987 yılında Brondby' etransfer olan Schmeichel 4 yıl ard arda danimarka ligi şampiyonluğu yaşadı. 1991 yılında UEFA kupasında yarı final oynayarak kulüp tarihinin en başarılı performansına imza attı. Tabi bu başarılar Avrupada birinin dikkatini çoktan çekmişti. O da Sir Alex'ten başkası değildi.530 bin pounda ManU'ya transfer olan Peter, Ferguson tarafından tarihin en kelepir transferi olarak nitelendirilmişti1992 yılında ise milli takımla birlikte bir süprize imza atarak Avrupa şampiyonasını kazanıyordu..1999 yılına kadar formasını giydiği ManU'da sayısız başarılara imza attı. 5 lig şampiyonluğu,3 federasyon kupası,1 lig kupası,1 kıtalararası kupa ve 1 de tarihin en güzel ve en dramatik finaline sahne olan 1999 şampiyonlar ligini kazandı. 1997 yılında kalesinde 694 dakika gol yemeyerek bir rekora imza attı. Bu rekor yıllar sonra Cech tarafından 8 yıl sonra 781 dakika ile kırılabilecekti.Onu ManU ya getiren Sir Alex'le 1994 senesinde arası bozulmuştu Peter'in. 3-o önde götürdükleri Liverpool maçı 3-3 bitmiş, soyunma odasında Fergusonla Peter ağız dalaşına girmişlerdi. Hatta o kadar kendilerini kaybetmişlerdi ki Schmeichel' ettiği küfürler soyunma odasından dışarıya taşıyordu. Bunun üzerine yıldız yapyığı isimleri defterden silmekte bir an bile tereddüt etmeyen Sir, doğal olarak Peter'ı da kovdu. Ama ertesi gün Peter hatasını anlayarak tesislere geldi ve kuzu kuzu özür diledi. İşte o zaman Sir Alex belki de daha önce yapmadığı ve daha sonra da asla yapmayacağı bir şey yaptı.Hulusi KENTMEN misali bir baba edasıyla Schmeichel'i affetti. Beckham'ın gözünün yaşına bakmayan, Ronaldo'nun ise suratına dahi bakmaya tenezzül etmeyen Ferguson, Schmeichel'ı kaybetmeyi göze alamadı. Bu karşılıklı feragatlar ve karşılıklı duyulan saygı, sevgi ManU'ya 1999 yılı Şampiyonlar ligi şampiyonluğu getirdi.Arif ERDEM'den yediği gol ise onun karizmasında hiç bir eksikliğe yol açmadı. Ne de olsa bütün maykıllar gelse o golü oradan alamazdı. 1999 yılında inaılmaz geçen bir sezonun ardından inanılmaz bir karara imza atarak S.Lizbon'a transfer oldu. Burada da 1 şampiyonluk yaşayan Schmeichel 2001 de tekrar adaya döndü ve 1 yıl A.Villa, 1 yılda ManU'nun ezeli rakibi Manchester City' e transfer olur. Fakat MaU taraftarının ona sevgisi o kadar büyüktür ki ona saygıda asla kusur etmezler. 23 yıllık kariyerine 2003 yılında nolta koyduğunda premier lige gol atan ilk kaleci olma ünvanınıda cebine koyuyordu. Ayrıca 92 ve 93 yıllarında üst üste dünyanın en iyi kalecisi seçilmişti. Saha içinde her ne kadar güven verse de takım arkadaşları ondan son derece çekiniyorlardı.Aşırı derecede agresifti. Gol yemeyi ya da mağlup olmayı asla kabullenemiyordu. Her maçta stat onun haykırmaları ve bağırmaları ile inliyordu.Mevki kesinlikle ayırmazdı. Savunma,forvet, hakem dahil herkes ondan nasibini alırdı. Takım arkadaşlarının ondan ödü kopuyordu. Az gol yemesinin sebeplerinden biri defansla sürekli diyalog halinde olmasıydı. Vücudunu son derece iyi kullanan,tek elle rakibin üzerinden topu alan,açıyı son derece iyi kapatan bir kaleci idi. Seni seyretme şansını yakaladığımız için ne kadar şükretsek azdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder