13 Temmuz 2010 Salı

Bir Garip Oyun ve Kazanan Futbol


Futbol garip bir oyun. Kazansanız da kaybetsenizde, iyi de oynasanız kötü de oynasanız mutlaka eleştiri alıyorsunuz. Final maçında Hollanda maçı kaybedince dünyadaki bütün spor yazarları Hollanda'nın anti futbollarından bahseder oldu. Şayet kupayı Hollanda alsaydı bu sefer portakallar için şu yorumlar yapılırdı;
''Zaten İspanya'yı başka türlü durduramazsınız.''
''Hollanda dersine iyi çalışmış.''
''İspanya'nın bütün pas trafiğini kestiler.''
...............
Bu ve bunun gibi yorumlar çoğaltılabilir. Ancak kupayı İspanya alınca işin rengi değişti. Bu kez de bütün dünya İspanya'nın haketiğini konuşur hale geldi. Tamam Hollanda'nın kültüründe olmadığı halde defansif  ve sert bir futbolla haketmediğini kabul ediyorum. Peki ama İspanya ne kadar haketti acaba. Turnuva boyunca Aragones'in İspanyasını sadece Almanya maçında seyrettik. Onun dışında final dahil İspanya hiç bir maçta bildiğimiz gibi oynamadı. Bence bu kupayı hakeden iki takım vardı. Birincisi yıldız sayısı 1-2 yi geçmemesine rağmen yarı final oynayan  Uruguay,ikincisi de çok genç bir kadroya sahip olmasına rağmen gerçekten futbol oynayan Almanya.
Yine de herşeye rağmen İspanya'nın kazanması futbolun da kazanmasını sağladı. Kupa oynatmayarak oyunu vasatlaştıran değil,oynamak isteyen,yeşil çimlerde her pasta ayrı şiirler yazanın oldu. Sonuçta asıl kazanan futbol oldu. Yoksa 2004 Avrupa Şampiyonasını kazanan Yunanistan kabusu ikinci bölümle karşımıza çıkabilirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder