26 Temmuz 2012 Perşembe

Ferguson Değil Wenger Olmalı


Dünya futbolunda da var mıdır bilmiyorum ama Türk futbolunda klişe bir söz vardır. ''Alex FERGUSON olmak'' Her türlü zorluklara katlanmayı becerebilen,her türlü eleştiriye açık ve kötü sonuçlara göğüs gerebilen (!)  kulüp yöneticilerimiz,takımın başına getirdikleri yeni hoca için hep aynı cümleyi kurarlar. '' Hocamızla uzun vadeli bir sözleşme yaptık. Onun kulübümüzün Alex Ferguson'u olmasını istiyoruz.''  Fakat aynı yöneticiler daha ağızlarından çıkan kelimeler havaya karışıp oksijen ile tepkimeye girmeden alınan iki kötü sonuçtan sonra hoca ile yollarını ayırırlar. Sonra aynı filmi başa sarıp futbol kamuoyuna tekrar seyrettirirler.Arada sırada da hocalarımız yöneticisine söz bırakmadan amacının Ferguson olmak olduğunu dile getirir. Daha sonra da yönetimin önünü açmak adına (!) istifasını verir. 


Sir Alex Ferguson( Boru değil adamın adının başında Sir ünvanı var) 26 yıl gibi uzun bir süredir ManU'nun başında. 1986 Yılında geldiği kulüpte 6 yıl orta sıralarda gezindikten sonra 1993 yılından itibaren zirveye yerleşmiş ve çok nadiren zirveyi rakiplerine bırakmıştır. 26 yıllık süre zarfında 12 Premier Lig, 5 FA Cup, 8 Community Shield, 2 Şampiyonlar Ligi,1 Kupa Galipleri Kupası, 2 Kıtalar arası Kupa,1 de UEFA Süper Kupa olmak üzere toplam 31 kupa kazanmıştır. Belki kupasız geçen 6 sezon sabretmek de bir başarıdır ama sonraki yıllarda her yıl takımına bir kupa kazandıran teknik adamı kovmak da o derece ahmaklıktır.



Bir başka uzun soluklu Teknik adam da Arsene WENGER. 1996 Yılından beri Londra ekibinin başında bulunan Wenger, 16 yıllık sürede Topçular ile ilk zaferinin kazanmak için Fergie kadar uzun beklememiş, göreve geldikten 2 yıl sonra bir üçleme ile (Lig,FA,Community Shield)  sezonu tamamlamıştır. 16 Yılda Topçular ile kazandığı kupa sayısı 3 Premier Lig, 3 FA Cup, 4 Community Shield olmak üzere 10 tanedir. En son kupasını  almasının üzerinden de sekiz yıl geçmiştir. Üstelik kazandığı kupaların tamamı yereldir. Yani uluslar arası hiç bir zaferi yoktur. 2000 de UEFA finalini, 2006 da da Şampiyonlar ligi finalini kaybetmiştir. Ancak hala Arsenal'in menajeridir. İşte asıl istikrar budur. Başarıya  ve sonuçlara endeksli olmayan istikrar.




Sokaktaki her Fenerbahçeliye '' Aykut Hoca'nın Fb'nin Alex Ferguson'nu olmasını ister misiniz ? '' diye sorsalar hemen hemen hepsi evet der. Ancak ben aynı şekilde düşünmüyorum.  Yukarıdaki verilerden durumu iyice tahlil ettikten sonra ben Aykut Hoca'nın Ferguson değil Wenger olmasından yanayım. Kupalar tabi ki önemlidir. Rakipler ile aranızdaki farkı yaratacak şey kazandığınız başarılardır. Ama unutulmaması gereken asıl fark istikrarda yatar. Yönetimle,hocayla,oyuncuyla ne kadar istikrar sağlarsanız bir süre sonra başarılarda da istikrar sağlarsınız.
İki ya da üç sene başarı gelmediğinde bile Fb Aykut Hoca'yı gerek bilgisi,gerek kişiliği, gerekse zor günlerde sorumluluk alarak kulübü ve takımı ayakta tutmasıyla on altı ya da yirmi altı yıl boyunca takımın başında tutmalıdır. Aykut Hoca bir değerdir ve bu takıma yıllarca katacağı çok şey vardır. Duruşuyla sonuna kadar Fb teknik direktörlüğüne yakışmaktadır. Asıl yapılması gereken Ferguson'u değil Wenger'i takımın başında tutabilmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder