13 Temmuz 2011 Çarşamba

Silüetini Sevdiğimin Türkiyesi



Türk futbolunun sarsıldığı geçen pazar gününden bu yana özellikle şike hakkında yazmamayı tercih ettim. Çünkü eğer bir şeyler yazılacaksa her şey netleştikten sonra yazmayı tercih ediyordum. Ancak son iki günde yaşanan gelişmelerden sonra ben de bu olanlara bir virgül koyma ihtiyacı hissettim.
Bu güne kadar Türkiye'de 70 milyon hoca,70 milyon futbolcu,70 milyon başkan olduğunu biliyorduk. Geçen pazar gününden beri yaşananlar bize bu ülkede 70 milyon da hakim,savcı,avukat olduğunu gösterdim. Silüetini sevdiğim Türkiye'si. Ne kadar şanslı bir ülkede yaşadığıma bir kez daha şükrettim.Benim insanım bu dünyada var olan bütün mesleklerden anlıyordu.
Daha emniyet Emenike'nin para sayarken görüntülerini izlememişken,yurdum insanı o görüntüleri çoktan iddanameye koymuştu. Şike olduğu söylenen olaylarda bütün deliller önce yurdum insanının önüne sonra emniyete daha sonra da savcılığa gidiyordu. Aslında bu delillerin emniyet,savcı, hakim önüne gitmesine hiç gerek yok. Nasıl olsa benim insanım,taraftarım çoktan suçluları buldu ve cezayı kesti. Boşu boşuna adli makamları oyalamanın ne alemi var.
Bakın beyler hanginizin önüne o delil olduğu söylenen şeyler kondu bilmiyorum. Eğer her hangi birinizin elinde gerçekten delil olabilecek şeyler varsa bunları ortaya dökün. Yoksa her şey resmi makamlardan açıklanana kadar susun. Dışarıdan ahkam kesmeyin.
İkinci bir konu Sayın Ünal AYSAL'ın sergilediği tutarsız davranışlar. Önce ikinci başkanını Kulüpler Birliği toplantısına yolluyorsun.(O toplantıdan da kulüplerin küme düşürülmemesi konusunda karar çıkıyor.) Sonra da toplantıda alınan kararın tam tersi açıklama yapıyorsun. Soruşturmanın ilk günlerinde yayın kendi televizyonunuzda yayın yasağı uygulayacağınızı söyleyerek tarafsız bir duruş sergiliyorsunuz sonra da Federasyonun kararını eleştiriyorsunuz. Ya öyle durun ya da böyle. Bir öyle bir böyle değil. Durum böyle olunca internet sitesi olan herkes açıklama yapmaya başladı. Herkes birbirine cevap verme yarışına girdi.
Tabi bu cevap yarışı taraftar sitelerinde de aldı başını gitti. Ama bence en yakışıksızı BJK'in ÇARŞI grubunun internet sitesinde ''Trabzonsporun Hakkıyla Elde Ettiği Şampiyonluğu Kutlarız.'' açıklaması oldu. Bence Ezeli rekabet ve ebedi dostluk kavramına son derece yıkıcı bir darbe oldu.Daha hiç bir şey netleşmemişken şampiyonluğu bir takımdan alıp diğer takıma vermek Bjk gibi saygın bir kulübün taraftarlarına hiç yakışmadı. Korkarım herşeye karşı olan çarşıya bir gün herkes karşı olacak. Şike davasının ikinci dalgasında Bjk'lı Tayfur Hoca ,Serdal ADALI,İ.B.B li  iki oyuncu göz altında. Şimdi başka bir taraftar sitesi Kupa Şampiyonu İBB'yi tebrik ederiz dese gücünüze gitmez mi? Bu o kupayı alınlarının teriyle kazana Beşiktaşlı oyunculara haksızlık edilmiş olmaz mı ?
Herkesin ağzını açarken ilk kullandığı cümle ''Türk futbolunun bu kritik günlerinde.....'' Evet Türk Futbolu kritik günlerden geçiyor. Herkes,(herkes derken sokaktaki adamadan kulüplerin en üstündeki yöneticisine kadar) birbirini sağduyulu davranmaya davet ederken hiç kimse sağduyulu davranmıyor. Beyler önce siz sağduyulu davranın sonra karşı tarafı davet edin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder