9 Nisan 2010 Cuma

Kim Gitmeli


Karakter olarak yapıcı değil yıkıcı eleştiri yapmaya çok seven bir ırkız. Bardağın boş tarafını görmeye bayılıyoruz. ''Sen işini kış tut,yaz çıkarsa bahtına'' sözünü o kadar benimsemişiz ki her işimizi kış tutmaya özen gösteriyoruz.Bu her işte böyle. Sanat,spor,siyaset hiç farketmiyor. Ülkemize gelen yabancı teknik adam ya da futbolcu ne kadar kariyerli olursa olsun işler kötü gitmeye başlar başlamaz hemen bavulunu toplayıp gönderiyoruz. Türk futbolunu anlamamakla,hoca olmamakla,futbolcu olmamakla,daha da beteri futboldan anlamamakla itham ediyoruz hemen.Sanki Türk futbolu uzay çağını yaşıyor bu yüzden ülkemize gelen yabancılar bizi bir türlü anlamıyor. Üç hafta önce Daum'u gönderenler,son haftalarda Rijkaard'ı gönderiyorlar. Eleştirmek  bu dünyanın en kolay işidir. Testi kırıldıktan sonra akıl veren çok olur misali maçlar bittikten sonra ahkam kesmek belki de gerçekten çok kolay bir iş. Bütün hafta futbolcularla vaktini geçiren,onların fiziksel ve psikolojik durumlarını analiz eden,eldeki malzemeye göre en iyi yemeği yapmaya çalışan, bunun yanısıra dünyanın en önemli takımlarında oynamış ya da en kariyerli futbolculara hocalık yaparak,Türk takımlarının yüz yılda bir alabileceği kupaları bir kaç kez almış teknik direktörler futbolu bilmiyor,bizim insanımız a'dan z'ye her şeyi biliyor. ''Martılar balıkçı teknelerinin üstünde uçarken kendilerine sardalya atılacağını zannedermiş.'' demişti Cantona, bu her şeyi bildiğini sanan ama hiç bir şey bilmeyenler için.
      Kulüp yönetimleri ise ayrı bir alem. Her fırsatta istikrardan yana olduklarını söylerler ama en ufak bir başarısızlıkta hemen hoca olmaya hocayı gönderirler.İstikrar kelimesinin anlamını ya ben bilmiyorum ya da onlar. Del Bosque gitsin,Aragones gitsin,Fatih TERİM gitsin,Esun YANAL gitsin,Rijkaard gitsin. Peki kim kalsın ? BJK Del BOSQUE'yi göndermeseydi bugüne kadar neler yapabilirdi hiç düşündünüz mü ? Ya da Fatih TERİM gitsin dendiği zaman GS, UEFA ve Süper kupayı alabilir miydi ? Türk milli takımı Avrupa Şampiyonasında yarı final oynayabilir miydi ? Tamam belki Aragones'te aşının tutmayacağı gün gibi meydanda idi ama arada bir öyle örneklerde çıkacaktır. Ayrıca Aragones'i inatçı olmakla suçlayanlar bugün Rijkaard'ı tutalı olmamak ve her maç sistem değiştirip, herhangi bir sistem oturtmamakla suçluyorlar.
      Bence gidenlerin hepsi geri gelsin, biz gidelim. Biz burada olduğumuz sürece bu ülke futbolu ilerlemeyecektir.Meydanı onlara bırakalım biz olmadan işlerini daha rahat yaparlar. Belki o zaman dünya ve avrupa futbolunda bir yerlere geliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder