28 Mart 2010 Pazar

Sessiz,Sakin,Derinden

Derbi çok güzel görüntülerle başladı. Maç öncesinde hiç bir olayın yaşanmaması ve rahmetli Özhan CANAYDIN'ın anısına yapılan saygı duruşu sonrasında başlayan maç karşılıklı iyi niyet oyunları ile sessiz sakin başladı ve bitti. İlk dakikalarda her iki takımın bulduğu bir iki pozisyon dışında maçta heyecan yok denecek kadar azdı. Oyun tam Fb'nin istediği gibi devam etti ve Fb herkesin uyuduğu bir anda Selçuk'la herkesi uykudan uyandırmayı başardı. Yalnız benim anlamadığım bir şey var. Herr Daum 85. dakikaya kadar oyuncu değişikliği hakkını kullanmadı. Sanki o dakikaya kadar oyuncu değişikliği yasaktı da 85. dakikada serbest bırakıldı. Fb de Emre'nin Gs da da Arda'nın eksikliği fazlasıyla hissedildi.Bu iki oyuncunun takımları adına ne kadar önemli oldukları bir kez daha görüldü. Nitekim Gs Arda olmadan oynadığı son iki maçında bir puan dahi alamadı(Bu maçta sonradan girdi ama pek de oynayabildiği söylenemez). Fb bu galibiyetle çok önemli bir sınavı geçti. Fakat bu galibiyetin anlamlı olabilmesi için Önümüzdeki hafta Kayseri maçını kazanma zorunluluğu bir kat daha arttı.Ligin ilk yarısında olduğu gibi puan kaybederse bu galibiyetin hiç bir önemi kalmaz. Bugün Fb de en iyi olanlar savunmacılardı. Geri dörtlü ve orta alanda Selçuk defansif anlamda görevlerini en iyi şekilde yerine getirdi.Son olarak da Volkan için bir şeyler yazmak gerekir. Maçın son anlarında Keita'nın şutunu mükemmel bir refleksle çıkardı. Ancak,son saniyelerde kendisine yavaşça gelen topu kalçasıyla stop etmesi büyük ayıp. Oraya gelen binlerce taraftara,derbinin tarihine,bu ülke futbolunun km taşlarından olan 100 yaşını çoktan geçmiş ezeli rakip,ebedi dost Gs'ya çok ayıp etti. Hatta Nihat ÖZDEMİR'in sitemide kameralara yansıdı. Umarım yönetim bu konuda Volkan'a gerekli uyarıyı yapar. Bu tür davranışlar milli olmuş bir futbolcuya yakışmadı.  

1 yorum:

  1. Tarafsız olarak yaptığın yorum için teşekkürler. Gerçekten de bu derbi, dünyanın ilk 3 derbisi içerisine girdiyse; yöneticisiyle,futbolcusuyla,taraftarıyla,basınıyla herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmalı. Ama anlamadığım bir nokta var.Baros sakatlanıyor;sezona her maçta 3-4 gol atarak başalayan takım susuyor, Arda yok,orta saha çökmüş. Ligde şampiyonluğa oynayan,hedefini Şampiyonlar Liginde en az çeyrek final olarak koyan Galatasaray bu mu? Yokmu alternatifler? Eğer böyle 1-2 adam elinde şekilleniyorsa takım, vay Galatasarayımın haline... 2000 yılındaki takımın maç kasetlerini bol bol seyretsin futbolcular da,yöneticiler de....

    YanıtlaSil