4 Ekim 2009 Pazar

SEYİR ZEVKİ





Cumartesi akşamı aynı saatlerde BJK-Denizli ve Manchester United- Sunderland maçı vardı. Futbol seyretmek istediğim içinde Premier Ligi tercih ettim ve hiç pişman olmadım. Gerek saha içinde oynanan futbol gerek tribünlerdeki soğukkanlı tutum ve sadece futbol izlemeye gelmiş seyircilerin her güzel hareketten sonra oyuncuları alkışlayarak hem takdir etmesi hem de cesaretlendirmesi ile oluşan seyir zevki beni oldukça memnun etti.

Sunderland daha 10. dakikada öne geçince işler ManU için kötü gitmeye başlamıştı. Devre sonuna kadar topun kontrolü ManU da oyunun kontrolü Sunderland de idi. ManU çabalıyor ama takımın yarısından fazlası kötü olduğu için sonuç alamıyordu. Scholes belki de hayatının en kötü oyununu oynuyordu. İkinci yarının başlarında ManU beraberliği sağladı ama 9 dakika sonra Sunderland tekrar öne geçti. 1996 dan beri kırmızı şeytanları yenemeyen Sunderland Manchesterin kendi evladı Steve BRUCE ile mutlu sona çok yaklaşmıştı ki bitime 1 dakika kala Ferdinand kendi kalesine golü atarak rüyadan kaldırdı Sunderland taraftarlarını. Aslında her iki tarafta 1 puanı hak etmemişti. Sunderland ın hakkı galibiyet ManU nun hakkı mağlubiyetti. Belki Sunderland ManU karşı çok üstün bir oyun oynamadı ama ne yaptığını bilerek oynadı. İki defa öne geçtiklerinde haklı olarak skoru korumaya çalıştılar. Ancak açıkça görülüyordu ki sahaya beraberlik için çıkmamışlardı. Maç berabere gittiği dakikalarda gol aradılar, öne geçtikten sonra savunmaya yönelik oynadılar. Bu da en doğal haklarıydı. Ne de olsa rakip Manchester United dı. Oyunda tempo hiç düşmedi. Sahadaki futbolcuların her biri futbol oynamak için sahadaydı. Zaten premier liginde sırrı bu son satırlarda gizli.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder